New York’taki Bir Bina, Nasıl Neredeyse Tüm New York’un Yıkımına Sebep Oluyordu? Mühendisin Unuttuğu ‘Küçük Bir Şey’ Felakete Sebep Oluyormuş!
Birazdan yaratmak üzere olduğu felaketin öyküsünü anlatacağımız ve bugün 601 Lexington olarak bilinen bina o zamanlar Citicorp Center ismiyle anılıyordu.
1977 yılında inşa edilen bu yapı, 59 katlı devasa bir gökdelen olarak şehrin en yüksek binalarından biriydi. Ancak bu binanın hikâyesi, bir mimari başyapıt olmaktan çok neredeyse bir felaketin baş rolü olmasıyla alakalı…
Citicorp Center’ı diğer gökdelenlerden farklı kılan özelliği, binanın altındaki dokuz katın devasa sütunlar üzerinde duruyor olmasıydı.
Binanın baş mimarı Hugh Stubbins olmasına rağmen, asıl mimari deha yapının baş mühendislerinden William LeMessurier olarak anılıyor.
Citicorp Center’ın sıra dışı tasarımı, aslında Lexington Avenue ve 53rd Street köşesinde yer alan St. Peter’s Lutheran Kilisesi’ni koruma gerekliliğinden doğmuştu.
Çünkü kilise, binanın köşesindeki arsaya dokunulmadan yeni bir bina inşa edilmesini şart koşmuştu.
Binayı inşa etmek için uyulması gereken bu zorlu şart sebebiyle mühendis LeMessurier, sütunları binanın köşelerine değil, her bir cephenin ortasına yerleştirmişti.
Ancak bu, binanın tasarımını benzersiz kılmasının yanı sıra büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyordu.
Aslında LeMessurier, binanın güvenliğini sağlamak için bir dizi mühendislik çözümü geliştirmişti.
Örneğin, binanın iskeleti olarak sekiz katlı V şekilli bir destek yapısı tasarlamıştı ve yapıyı stabilize etmek için 400 tonluk bir ayarlı kütle amortisörü eklemişti.
Mühendis için her şey yolunda gibi görünüyordu ancak rüzgâr hesaba katılmamıştı!
Bunu ise 1978’de, ismi bilinmeyen bir mimarlık öğrencisinin, LeMessurier’e söylediği belirtiliyor.
LeMessurier öğrencinin iddiasını araştırdığında ve korkunç gerçekle yüzleşerek öğrencinin haklı olduğunu gördü.
Bina gerçekten de bir fırtınada yıkılarak New York’taki diğer gökdelenlerin yıkılmasına sebep olacak bir domino etkisi yaratabilirdi!
Bu mühendislik hatasının fark edilmesinin ardından LeMessurier ve ekibi binanın kritik noktalarına kaynak yaparak gece gündüz çalıştı ve kritik hata gizlice düzeltildi
Ancak bu olayın New York halkından yıllarca gizli kaldığı söyleniyor.
Bu gizemli hikâyenin yıllar sonra ortaya çıktığı ve o zamandan beri mühendislik dünyasında bir ders olarak anıldığı biliniyor.