Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var? Nedeni en yaygın hastalık olabilir

Kuru Göz Hastalığı ve Özel Tanı Şartı

Kuru göz hastalığının toplumda yaygın ancak hafife alınan bir sorun olduğunu vurgulayan Göz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Tunç, gözyaşı üretimindeki azalma veya buharlaşma artışıyla ortaya çıkan belirtilerin, yanma, batma ve görme kalitesinde düşüşe neden olduğunu belirtti. Tedavide kişiye özel tanının önemine dikkat çekti.

‘Buharlaşma ya da Salgi Azalması Neden Olabilir’

Gözün iki temel tipi hakkında bilgi veren Dr. Tunç, “Buharlaşmaya bağlı olanlarla, gözyaşı salgısının azlığına bağlı kuruluk olanlar arasında ayrım yapılır. Buharlaşma çevresel faktörlere bağlı olarak gelişirken, salgı azlığı genellikle romatolojik veya otoimmün hastalıklara bağlıdır. Bu farkı belirlemek tedavi sürecinde büyük önem taşır.” şeklinde konuştu.

Tedavinin hastaya özgü olarak planlanmasının gerekliliğini vurgulayan Dr. Tunç, “Gözyaşı damlalarının seçimi titizlikle yapılmalıdır. Uzun süreli kullanımlarda koruyucu madde içermeyen damlalar tercih edilmelidir. Kirpik diplerinde yağ eksikliği olan hastalar için yağlı içerikli damlalar, buharlaşma baskın ise yüksek miktarda hiyaluronik asit içeren damlalar önerilmektedir.” şeklinde konuştu.

‘Steroid Damlaların Hekim Gözetiminde Kullanılması Önemli’

Dr. Tunç ayrıca, kortizonlu (steroid) damlaların bilinçsizce kullanılmasının ciddi sorunlara yol açabileceğini belirterek, “Steroidler ilk kullanımda hastaya önemli bir rahatlama sağlayabilir, ancak uzun süre kontroldışı kullanımı katarakt veya göz tansiyonu gibi ciddi yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle mutlaka hekim gözetiminde kullanılmalıdır.” açıklamasında bulundu.

‘Hayat Tarzı Değişiklikleri Etkili Olabilir’

Buharlaşmaya bağlı kurulukta çevresel faktörlerin önemine dikkat çeken Dr. Tunç, “Telefon veya bilgisayar ekranına uzun süre bakma, klimalı ortamlar, rüzgar gibi etkenler gözyaşını hızla buharlaştırabilir. Bu tür kuruluklarda yaşam tarzı düzenlemeleri semptomları önemli ölçüde azaltabilir. Gözyaşı üretiminin ciddi şekilde azaldığı ileri vakalarda ise otolog serum veya PRP damla tedavisi etkili olabilir. Hastadan alınan kan işlemlerden geçirilerek damla formunda kullanılır. PRP damlaları, göz yüzeyinin iyileşmesine yardımcı olur ve ağır durumlarda olumlu sonuçlar sağlayabilir.” dedi.

Related Posts

Ne avokado ne de kayısı: Bağırsak için en iyi meyve açıklandı

Uzmanlar, sağlıklı bir sindirim sistemi için günlük 25 ila 38 gram lif tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ancak bu miktara ulaşabilenlerin oranı oldukça düşük. Yapılan değerlendirmelere göre, erkeklerin sadece %3’ü, kadınların ise yaklaşık %10’u önerilen lif miktarını günlük olarak karşılayabiliyor.

Meğer yıllardır günde 2 litre su için söz doğru değilmiş: Ezber bozuldu uzmanlar ilk defa açıkladı

Uzun yıllardır tavsiye edilen günlük 2 litre su içme önerisi, bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirildi. Uzmanlar, kişilerin yaş, kilo, yaşam tarzı, fiziksel aktivite düzeyi ve iklim gibi etkenlere göre farklı miktarlarda suya ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Kavurucu sıcaklarda buzla serinlemek isteyenler dikkat: Yarar sağlayalım derken zarar verebilirsiniz

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yüksek sıcaklıklara karşı uyarırken uzmanlar sıcak çarpmaları ve özellikle sıcaklarda çalışanlar olmak üzere vatandaşların serinlemek için buz kullanmasıyla ilgili bilgi verdi.

Buz da besin zehirlenmesi olur mu ?

Buz da besin zehirlenmesi olur mu ?  Yaz aylarında soğuk içecek tüketiminin arttığını belirten uzmanlar, içeceklere konulan buzların besin zehirlenmesine neden olabileceğini söylüyor.

Sigara ve alkol kullanımında ‘kanser’ tehlikesi

Doç. Dr. Zeynep Gümrükçü, yoğun sigara ve alkol tüketiminin ağız kanserine davetiye çıkardığını belirterek, “Özellikle sigara kullanımında çok yaygın görülen alt dudak yaraları, 2 hafta veya çok daha uzun süre geçmeyen yaralar bizi korkutuyor. Bu dokulardan biyopsi alıyoruz. Ve maalesef kanser hücreleriyle karşılaşıyoruz” dedi.

Demans riski yaşanılan bölgeye göre değişiyor!

ABD’de yapılan bir araştırmada, demans (bunama) riskinin yaşanılan coğrafi bölgeye bağlı olarak değişebileceği tespit edildi.