Buldan’da Kekik ve Tütün Üreticileri Sezonun Tadını Çıkarıyor

Denizli’nin Buldan ilçesinde kekik ve tütün üreticilerin yüzü gülüyor. Bu yıl bereketli geçtiğini ve birçok bölgeden alım için tüccarların geldiğini ifade eden Türlübey Mahalle Muhtarı İmdat Karataş, “Geçen yıl 45 liradan işlem gören kekik bu sene 155 liraya işlem görüyor. Aynı zamanda geçen yıl kilosu 180 lira olan tütün ise 300 liradan alıcı buluyor” dedi.

Denizli’nin Buldan ilçesinde kekik ve tütün üretiminin yapıldığı Türlübey Mahallesi’nde üreticiler yoğun çalışma içine girdi. Mahallede 300 hanede yaşayan 700 kişi hayvancılığın yanı sıra kekik ve tütün üreticiliği ile geçimi sağlıyor. Bu yıl kekikte rekolte az olduğunu ve kalitesinin yüksek olduğunu ifade eden muhtar İmdat Karataş, birçok bölgeden tüccarın alım yapmaya geldiğini ifade etti. Aynı zamanda muhtar Karataş, tütün üretiminde ise hem rekoltenin hem de kalitenin üst düzeyde olduğunu ve bereketli bir sezon yaşadıklarını dile getirdi.

“Geçen yıl 45 liradan alıcı bulan kekik bu yıl 155 liradan alıcı buluyor”

Üreticilerin dinlenmeye vakit bulamadıklarını ve kekikte hasadın sona erip ürünleri çuvalları yerleştirdiklerini belirten Türlübey Mahalle Muhtarı İmdat Karataş, “Hemşerilerimiz dinlenmeye dahi vakit bulamıyorlar. Kendi işlerini bitirdikten sonra komşularına ve yaşlı vatandaşlara yardım ediyorlar. Kekik ve tütün üretimi çok zahmetlidir. Kekik hasadı sona erdi, ürünler çuvallara yerleştirildi. Bölgemize pek çok tüccar alım yapmaya geliyor. Geçen yıl 44-45 TL aralığında olan kekik bu yıl 150-155 TL aralığında işlem görüyor. Kekik bu yıl az ancak kalitesi çok güzel. Türlübey’in kekiğinin ayrı bir aroması ve tadı vardır. Özellikle Pandemi döneminde ününü tüm dünyaya duyurmuştur. Türlübey’in havası, iklimi kekik ve tütün üretiminde kalitenin artmasına etkili olmaktadır. Üreticilerimiz tamamen organik şartlarda ve standartlarda üretim yapmaktadır” dedi.

“Geçen yıl kilosu 180 lira olan tütün bugünlerde 300 liradan satılıyor”

Tütünde hem rekoltenin hem de kalitenin üst düzeyde olduğunu ve bereketli bir sezon geçirdiklerini ifade eden Türlübey Mahalle Muhtarı İmdat Karataş, “Tütün üretiminde ise bu yıl gerek verim gerekse kalite üst düzeyde gerçekleşti. Şu anda kırım yapılıyor. Gece serinlikte kırılan tütünler sabah erken saatlerde işleniyor. Tütün üreticilerimizde hummalı bir çalışmanın içerisinde. Geçen yıl kilosu 180 TL olan tütün bugünlerde tüccarlarla 300 TL den anlaşma yapılmaya başlamıştır. Bereketli geçen bir sezon yaşıyoruz. Allah çiftçimizin yüzünü güldürsün” dedi. – DENİZLİ

Related Posts

Borsaya ilgi artıyor: Fonlar yatırımcıların radarında

Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul, küresel piyasalardaki dalgalanmalara rağmen güçlü bir yükseliş trendi yakalayarak kendi rotasını çizdi. Yatırımcı ilgisinin yön değiştirdiği son dönemde, finansal kiralama hariç ulaştırma ve turizm hisseleri ön plana …

Kredi Kartları Semt Pazarlarını Canlandırır mı?

Dr. Elif Kaya, kredi kartı kullanımının semt pazarlarında alışverişi artıracağını vurguladı.

Trakya Birlik’in ayçiçeği fiyatına üreticiden tepki

Trakya Birlik’in 28 bin TL’lik ayçiçeği avans fiyatı, maliyetleri karşılamadığı gerekçesiyle Edirneli üreticilerden tepki gördü. Ortalama yağ oranına göre gerçek satış fiyatının 26 bin TL’nin altında kaldığını belirten çiftçiler, acil fiyat güncellemesi istedi.

Elektrik üretiminde hidroelektrik ve rüzgârın payı azaldı! Güneş ve doğalgaz öne çıktı…

Elektrik tüketimi, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,1 yükselirken üretimde hidroelektrik ve rüzgârın payı azalırken güneş ve doğalgazın payı arttı.

Semt Pazarlarında POS Cihazı Zorunluluğu Yok

Gelir İdaresi, semt pazarlarında POS cihazı kullanımının zorunlu olduğu iddialarını yalanladı.

Market zammının arkasındaki sessiz tehlike: İklim krizi soframızı tehdit ediyor

İklim değişikliği nedeniyle meydana gelen aşırı hava olayları, küresel gıda fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Kuraklık, sel ve sıcak hava dalgaları; kahve, kakao, pirinç, patates ve sebze gibi temel gıda ürünlerinin fiyatlarını dünya genelinde hızla artırıyor. Gıda fiyatlarındaki bu artışlar, özellikle düşük gelirli hanelerde gıda güvenliği krizine ve toplumsal risklere yol açıyor.