Mahfi Eğilmez, 2024 yılında 17 bin 2 TL olarak belirlenen asgari ücretin enflasyona etkisini hesapladı. Eğilmez, enflasyonla mücadelede faiz artışlarının yanında çok etkili bir yöntem olarak ‘kamu israfına’ dikkat çekti.
Kaynak: https://www.mahfiegilmez.com/2023/12/…
2024 yılı asgari ücreti 17 bin 2 TL oldu. Asgari ücretin etkilerini birçok kişi yorumlarken, iş dünyasında yüzde 49 oranında artış olan asgari ücretin istihdama etkisi yorumlanırken, İktisatçı Mahfi Eğilmez de enflasyona etkisini yorumladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen aylarda yaptığı bir açıklamada “yüksek maaş zamlarının enflasyonu tetiklediğini” belirtmiş, yüksek enflasyonla alınan zamlar ise alım gücündeki erimeyi durdurmamıştı.
“Beklenen enflasyon” kadar ve “yılda tek zam” tartışması da maaş zamlarına asgari ücretin belirlenmesi sürecinde damga vurmuştu. Birçok ürün ve hizmete de yeni yıl ve öncesinde gelen zamlar yeniden maaş zamlarını tartışmaya açarken, Prof. Dr. Özgür Demirtaş da birkaç ay içinde asgari ücretin yeniden eriyerek açlık sınırının altına ineceğini öngörmüştü.
Deneyimli iktisatçı Mahfi Eğilmez de “Asgari ücret artışı ve enflasyona etkisi” başlıklı yazısında, asgari ücret zammının enflasyona etkisini hesapladı.
Eğilmez, enflasyonla gerçekten mücadelenin ise ‘kamu israfına son vermekten’ geçtiğini vurguladı.
Üretimin dört ana unsuru olan “Emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilik” vurgusuyla, ekonomide gelir bölüşümüne dikkat çeken Eğilmez, bu dört üretim unsurunun içinde maddi açıdan en güçsüz olanının “emek” olduğunu açıkladı.
Asgari ücretin üretimden emeğin alacağı payın (bizler ücret ve maaş diyoruz) belirli bir seviyenin altına düşmemesi için verilen asgari ücretin ‘enflasyona göre ayarlanarak belirli sürelerde yeniden belirlendiğini’ hatırlattı.
Enflasyon düşmediği sürece, “gelirini buna göre ayarlama olanağı olmayan ücretli kesimin” alım gücündeki ermeye dikkat çeken iktisatçı Eğilmez, “yalnızca ücretlinin desteklenmesi açısından değil aynı zamanda ekonominin canlılığını kaybetmemesi açısından” maaş zamlarının gerekli olduğunu da belirtti.
Alım gücündeki sürekli erimenin talebin gerilemesine, büyümenin düşmesine ve işsizliğin de yükselmesine yol açacağı bilinirken, ücretlerdeki artış da maliyetlerin artmasına, bunun fiyatlara yansımasına ve yine enflasyonun yükselmesine yol açarak oluşturduğu döngüyü hatırlattı.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti burada görülüyor.
Matematiksel olarak 2024 yılı asgari ücretine yapılan yüzde 49 zammın enflasyona etkisi de TCMB’nin Enflasyon Raporu üzerinden şu şekilde hesaplandı.
Asgari ücretteki her yüzde 1 oranında artış TÜFE’ye binde 7 oranında artış etkisi oluşturuyor. Yüzde 49 oranında zam gelen asgari ücretin enflasyon üzerinde kısa dönemde yaklaşık yüzde 3,5 olarak hesaplanabiliyor. Uzun dönem için ise matematik binde 12 derken, bu da enflasyona yüzde 6 artış etkisi yaratıyor.
Eğilmez bu hesaplamaların ardından enflasyonla mücadele için, 2024 yılı bütçesine dikkat çekerken, ‘kamu tasarrufunun’ sınırlı kaldığını vurguluyor. Merkez Bankası’nın sıkı para politikasının ‘yetersiz kalsa da’ faizlerin enflasyonun altında kaldığına dikkat çekiyor.
Eğilmez, enflasyonu düşürmek için “gerçekten mücadele edilmesi ve piyasanın da buna destek vermesi isteniyorsa” diyerek “kamu kesimi israfına son verilerek yola çıkılmasından başka çare yoktur” diyerek maaş artışlarından çok daha önemli bir mücadeleye dikkat çekiyor.
